Ülkemizdeki futbol kulüplerinin maddi durumu zaten gün gibi ortadayken salgin olayi özellikle üst liglerdeki profesyonel kulüpleri tam bir krize soktu. Gelirlerinin iki büyük kalemi yayinci kurulus ve reklam gelirleri olan kulüplerimiz ile devasa gelirleri olan anli sanli Avrupa kulüplerinin bile ilk olarak kulüp çalisanlarinin maaslarinda kesintiye gitmesi gösterdi ki 'top patladi'! O 'büyük takim' havalanmalarinin, 'yildiz oyuncu' afra tafrasinin içinin ne denli bos oldugu ortaya çikti.
Ortaya çikan tablo ve ardinda bekleyen ekonomik kriz, virüsün kendisinden bile korkutucu. Futbolun büyük markalarini destekleyen büyük sponsorlar geçici süre kendi dertlerine odaklanacaklari için dünya futbolunun önemli isimleri artik futbolda büyük rakamlarla transfer yapilmasinin mümkün olmayacagi bir döneme girildigi görüsünde. Kendimize baktigimizda zaten bizler uzun yillardir asirlik sehir takimlarinin alt liglere hatta amatör liglere giden yolculugunu izledik. Ama simdi is Istanbul takimlarina gelmeye basladi. Bu salgindan sonra hiçbir sey eskisi gibi olmayacak söylemleri belki de en çok onlar için geçerli olacak. Degisen her sey gibi, her geçen gün daha da yüksek tüketim kültürü üzerine oturmus futbol dünyamizda da degisime ayak uydurmak zorunda kalacak gibi görünüyor. Kulüplerimiz de bu yeni futbol düzeni için gerçekçi bir planlama yaparak futbol organizasyonunu bastan ve akilli sekilde kurgulamasi gerekecek.
Bu kurguda bence ilk aktör altyapilar olmali. Artik milyon Euro'lar ödeyerek yildiz oyuncu transferler etme döneminin bitmesi, borç bataginda yüzen futbol kulüplerinin düze çikabilmek için altyapilara yatirim yapma aliskanligini kazanmasi gerekiyor. Krizden çikacak en güzel firsat bu olacaktir. Tüketen degil, üreten bir anlayisin artik kulüplerin önceligi olmasi gerektigi gün gibi ortada. Altyapidan oyuncu yetistirip A takim kadrosuna katan kulüplere destek, menajer ve yöneticilerin hatta teknik adamlarin içli disli transferlerine yakin temas, kulüplerin gelir ve giderlerinin kontrol edilebilmesi saglayacak bir sistem ve en önemlisi tüm kulüplere altyapi faaliyetleri için tesis yapilmasinda seferberlik ilan edilmesi.
Yine sampiyonluk ve galibiyet disinda her seyi basarisizlik olarak kabul eden ve hep transfer isteyen taraftarlarin gönül verdikleri kulüplerinin yasamasi ve devamliligi için bu anlayistan vazgeçip dogru yönetilmeleri için gerçekçi yaklasimlarla yönetimlere yardimci olmalari da artik sart. Menfaatleri dogrultusunda transferler yapan, futbolun içinden gelmemis, oyuncularin parasini ödemeyen ve yaptigi borçlardan sorumlu olmadan kaçip giden yöneticiler, kulüplerin zaten olmayan gelirlerinden fazlasini harcarlarken kimsenin buna bir ‘dur’ demeyisi…Ve bugünkü sonuç!Bu konuda çeyrek asir profesyonel liglerde mücadele etmis Ünyespor’umuzun bugün amatör ligdeki durumu bizim için en büyük örnek olsa gerek. Ünye özelimizde ayrica bir yazi ile degerlendirme yapacagim.
Kulüpler bu pandemi günlerini “bos ders” olarak görüp paradan önce bu saydigim çözüm arayislarina kafa yormalilar. Krizi firsata çevirebilmek için artik israfi bir kenara atip son delige kadar kemer sikarak tüm enerjilerini altyapilara, öz evlatlara harcama zamanidir!