Geçen yazımızda, hayatın gidişatını etkileyen o "küçük ama belirleyici" davranışları konuşmuştuk. Peki ya şimdi? O davranışı fark ettik ya da seçtik… Sonrası? Bu yazımızda, anahtar davranışı belirledikten sonra karşımıza çıkan süreci, zihinsel ve duygusal dinamiklerle birlikte ele alacağız.
Anahtar bir davranış, sadece kendisini değil, onunla bağlantılı birçok başka davranışı da tetikler. Tıpkı domino taşları gibi… Sağlıklı beslenmeye başlayan biri, uyku düzenini de toparlayabilir. Sabah erken kalkmaya karar veren biri, gününü daha planlı yaşamaya başlayabilir.
Buradaki temel ilke şudur: Tek bir davranış değiştiğinde, zihinsel sistem bütünlük ister ve diğer alanlarda da uyum oluşturmaya çalışır. Böylece küçük bir değişiklik büyük sonuçlar doğurur. Yani bir tek anahtarla birçok kapılar açılır…
Bir davranışı bir kere yapmak önemlidir ama onu alışkanlık haline getirmek gerçek dönüşümün anahtarıdır. İlk adımlar genellikle heyecan vericidir. Fakat asıl kazanım, tekrar tekrar uygulamakla gelir. Artık davranış bir parçamız haline dönüşür. Bu noktada dikkat edeceğimiz noktalar vardır.
- Küçük ve sürdürülebilir hedefler koymak önemlidir.
- Beşeriz bazen de şaşarız. Onca işin arasına hedeflerimizi unuturuz. O yüzden Hatırlatıcılar kullanmak önemlidir.
- İçsel motivasyonu besleyen minik ödüllerde devamlılıkta önemli katkı sağlar.
Yeni bir davranışı hayata yerleştirirken tökezlemeler doğaldır. Bu, geri dönülemez bir başarısızlık anlamına gelmez. Değişim bir süreçtir ve bu sürecin iniş çıkışları vardır.
Davranış sekteye uğradığında kendinize şunu sormayı deneyelim:
"Bu davranışı yeniden nasıl canlandırabilirim?"
Geriye dönüşler, yeniden başlamak için fırsattır. Her seferinde yeniden denemek, zihinsel dayanıklılığı artırır.
Yeni bir davranışı sürdürürken iç sesin rolü de oldukça büyüktür. Zorlandığımızda kendimize ne söylediğimiz, devam edip etmeyeceğimizi belirleyebilir. Eleştirel ve yargılayıcı bir iç ses motivasyonu düşürürken, şefkatli ve destekleyici bir iç ses süreci sürdürülebilir kılar.
Peki iç sesimiz bize ne diyor? "Yine yapamadın, beceriksizsin." mi? Yoksa "Bu defa zorlandın ama yeniden deneyebilirsin." mi?
Zamanla, o küçük davranış sadece bir alışkanlık değil, kişiliğinizin bir parçası haline gelir. Yani davranış, kimliğe dönüşür. "Ben sağlıklı beslenen biriyim", "Ben sözüne sadık biriyim", "Ben ertelemeyen biriyim" gibi tanımlar içselleştikçe, davranışın sürekliliği güçlenir. Bu aşama, değişimin kalıcı hale gelmeye başladığının bir göstergesidir.
Kısacası bir anahtar davranış seçmek, bir kapıyı açmaktan fazlasıdır. Bu, kişinin kendisiyle yaptığı sessiz bir anlaşmadır. Her tekrar, o anlaşmanın bir satırını daha güçlendirir. Zamanla, bu küçük adımlar birer yaşam felsefesine dönüşebilir. Unutma: Büyük değişimler, küçük kararlarla başlar.