Merhaba değerli Ünye Kent Okuyucuları,
Bu yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Ünye’de yine coşkulu bir şekilde kutlandı. Havanın kapalı olması ve yağmur ihtimali nedeniyle etkinlikler kapalı spor salonunda gerçekleştirildi. Karadeniz’de büyümüş herkes bilir; burada bahar mevsiminde bir plan yapılacaksa, gökyüzüne danışmak gerekir. Çünkü burada takvim değil, bulut karar verir.
Salonun dört bir yanında çocukların neşesi, bayramın ruhunu salon duvarlarının çok ötesine taşıdı. Tıklım tıklım dolu bir salonda renkli gösteriler, şiirler ve danslar eşliğinde çocuklar yine bayramın gerçek sahipleri olduğunu hatırlattı. Esasında bizim çocukluğumuzda da benzer içerikler vardı.
Fakat bizden bir kuşak öncesinin, yani annelerimizin ve babalarımızın çocukluğunda, 23 Nisan bayramı demek okul bahçesinde oynanan oyunlar demekmiş. Halat çekme, mendil kapmaca, yumurta taşıma, çuval yarışı... Bunlar yalnızca birer oyun değil, aynı zamanda o günün “bayram ritüelleri”ymiş. Okul müdürü start verir, öğretmenler hakem olur, veliler tribün olurmuş.
Bugünün 23 Nisan kutlamaları ise hem geçmişin izlerini taşıyor hem de bugünün koşullarına ayak uyduruyor. Kültürün yaşayan ve dönüşen bir şey olduğunu bir kez daha gördük. Teknolojiyle büyüyen çocuklarımız sahneye çok daha hâkim; ama o sahneye çıkan her adımda, bir zamanlar bahçede halat çeken bir çocuğun gölgesi de onlara eşlik ediyor gibiydi.
Dışarıda hafifçe yağmur yağarken, salonun içi çocukların gülüşleriyle aydınlandı.
Ünye’de çocuk bayramı demek, sadece bir takvim günü değil; geçmişle gelecek arasında kurulan gönül köprüsüdür.
Ve biz de bu yıl o köprüden çocuğumla ve çocukluk arkadaşlarımla geçtik; birlikte, gülümseyerek…