Geçen hafta bazı değerlendirmeler sonunda Ünye’de neler oluyor diye sorarak üç madde halinde tespit ve tekliflerimi yapmıştım. Bu hafta bu maddelere devam ediyorum.
4- Ünye Belediye Başkanımız Hüseyin Tavlı Bey ile de hukukumuz iyidir, bir kavgamız ve aramızda sıkıntı yok şükür. İcraatlar, eylemler üzerinden bazı tespit ve tekliflerimi ortaya koymak isterim.
Başkanımız göreve gelince epeyce borç devraldığını ve birinci planda belediyenin borçlarını ödemeyi hedeflediğini ve bununla birlikte hizmet etmeye de devam edeceğini açıklamıştı. Borç ödemek ve hizmet üretmek iyi bir şeydir kuşkusuz.
Ancak bir belediye başkanının borçları ödemek birinci işi değildir. Bununla da öğünmek çok da doğru değildir. Borç var diyerek önemli projeler peşine düşmemek, kalıcı ve geleceğe dönük önemli eserleri ihmal etmek doğru değildir. Elbette hizmetler yapılıyor. Ama bu hizmetler bir başkan olmadan, memurların bile yapabileceği sıradan hizmetler olmamalıdır. Dürüst olmak, borçları ödemek, maslahatı gözetmekle başarılı bir başkanlık yapılmış olunmaz. Belediyeden yardım isteyen sivil kuruluşlara bazen belediyede para olmadığı için cebinden para verdiğini biliyoruz. Başkanlık kolay bir iş değildir, hatta çok zor bir iştir, bunu da biliyoruz. Bizim Şanlıurfa Belediye Başkanımız İbrahim Halil Çelik Bey’in bir Ünye ziyaretinde şu ifadesi aklıma geldi. Ya başkan belediyeyi bitirir ya da belediyeyi başkan bitirir. Başkanlık böyle bir şeydir derdi. Bu iki özelliğin biri başarı uğrunda başkanın yıpranmasını, diğeri de tabi makamı istismar ederek belediyeye zarar veren başkanı ortaya koyuyor. Bir de ikisini de yapamayan vasat başkanlar olabiliyor.
Aslında yaptığı işin delisi olmayan başkanlar çok da hayırla yâd edilmez. Cesur olmak, önemli projeler üretmek, başarılı proje adamları ile çalışmak, korkmadan ve risk alarak başkanlık yapmayacaksanız siz de belediye memuru gibi, bu kadar oluyor diyenlerden olursunuz. Demedi demeyin!
Ordu’dan, Ankara’dan çok daha fazla hizmet alabilirdiniz. Bu iş için adanmış olmanız gerek, kavga etmeniz gerek, zorlamanız gerek. Korkmamalı, bilinçli halk ancak böyle durumlarda kıymet bilir, hayırla yâd eder. Tespitlerim asla siyasi ve kişisel değildir, samimidir ve Ünye içindir. Katılan olur, katılmayan olur, saygı duyarım.
Rahmetli Mithat Kısacıkoğlu büyüğümüz vardı Ünye Belediye Başkanlarımızdan. Belediye başkanından izinsiz başbakan bile ilçemde hareket edemez diyordu başkanın gücünü ve yetkilerini anlatabilmek için. Hizmet için gittim kapılarında yattım, almadan gelmedim diyordu. Başka örnekler de var tabi.
Başkanımız artık tecrübelerinden sonra, ödenen borçlardan sonra ve vasat hizmetlerinden sonra atağa kalkmalıdır diye teklifimi yapmak isterim.
Büyük Cami yanında yıkılan işyerleri yerine yeşil alan ve çevre düzenlemesi teklifinin iyi düşünülmesi gerekir. Sonradan pişman olunmamalı, şehir binalardan nefes alamaz hale geldi. Bu iş büyükşehirin işi denmemeli, halk orada eylem yapıyor ve fidan dikiyorsa, başkan da gidip oraya çadır kurmalı! Bilmem anlatabiliyor muyum demek istediğimi?
Stadın yanındaki sağlık ocağı arkasında belediyenin yaptığı iş merkezi akıl alacak gibi değil. Çok üzüldüm. Halk birçok konuda itirazlarda bulunurken oradaki yanlışlığı önleyemedi, itirazlar cılız kaldı ne yazık ki.
Ünye hükümet konağı yıkılınca arkasında tarihi konaklar ortaya çıkmıştı; Safranbolu gibi güzel panoramik bir görüntü olmuştu ve öyle kalsaydı ülke çapında bir güzellik ortaya çıkacaktı, ses getirecekti. Yenisini buraya yapmayalım dedik, yazdık ettik. Dinlemediler ucube bir hazır proje ile binayı dikiverdiler. Yazık oldu. Hem görüntü yeniden kapandı, hem bina çok elverişsiz yapıldı ve sürekli tadilatlarla kullanışlı hale getirilmeye çalışıldı.
Başkanımızın yapması gereken ve yapmaması gereken başka şeyler de sıralanabilir. Ben bir kısım örneklerle ortaya koymak istediklerimi anlatmaya çalıştım. Daha güzel şeyler yapılabilir, unutulmamalı.
5- Ünye’de bulunan sivil toplum kuruluşlarının çok daha fazla hizmet üretebileceğine inanıyorum. Ayrıca işbirliği yaparak, istişare toplantıları yaparak, ortak projeler üreterek, devlet ve yerel yönetimlere proje teklifleri hazırlayarak, sunarak, ısrarla takipçisi olarak Ünye’ye daha fazla katkıda bulunabilirler. Bu birlikteliklerinden kendi alanlarında da hizmetleri artırma fırsatı yakalarlar. Birilerinin kendilerini çağırmasını, davet etmesini beklememelidirler. 2040 değerlendirme toplantımızda yapılan bir tespit vardı. “Demek ki STK’lar bir araya gelebiliyormuş, onu gördük, devam etmelidir” dendi. Devam etmelidir, sürekli olmalıdır, istikrarlı olunmalıdır. Ünye dışındaki önemli hemşeri dernekleri ile de ortak çalışmalar, irtibatlar üzerinde durulmalı. Hedef Ünye olmalıdır, diğer hedefler bu kurumlar dışında olmalıdır! Bu konularda yazılarım tekliflerim oldu. Benimseyenler oldu, gereksiz bulanlar da oldu. Takdirinize bırakıyorum.
Bizler yıllar önce bir çok yatırımları sivil toplum kuruluşları sayesinde gönüllü faaliyetlerimiz ile yetkililere yaptırıyorduk.
Yunus Emremiz ile ilgili çalışmaları kamu kurumları başlatmadı, sivil çalışmalarımız başlattı ve bu günlere gelindi.
Ünye’de daha önce Kültür Merkezi yapılmıştı. Bunu da belediyeye Ünye Kültür Ve Turizm Derneğimiz teklif ederek yaptırmıştı. Aynen Ünye logosunun benimsetilmesi gibi. Sonra o kültür merkezi yıkıldı, yerine avm yapıldı ve büyük cinayet işlendi. Yıkılınca daha güzel bir kültür merkezi yapılabilirdi.
Dahası da var tabi bu yazdıklarım dışında. Bunları düşünerek birlikte dahasını tahmin edelim, kafa yoralım, birlikte olalım, soralım, soruşturalım, arayalım bulalım, sadece şikâyet etmeyelim, taşın altına elimizi koyalım. YAPABİLİRİZ. YAPANLAR ÇOK VAR. Kentimize ilgimizi artırmalıyız.
6- Seçimler yanaşıyor. Son dönem Ünye yeteri gibi güçlü temsilci ile temsil edilemedi ve hizmet alınamadı. İşlerin bir kısmı yarım kaldı, bir kısım beklentiler başlatılamadı, bir kısım yanlışlıklar oldu, düzeltilemedi, sonra da sahipsiz kaldık denildi.
O HALDE NE YAPMALI?
Merkezi ve yerel yönetimlerde iyi temsil edilmek, adanmış insanları göreve getirmek için önceden iyi bir çalışma yapmak ve plan ortaya koymak gerekir. Ünye’de her siyasi parti ve her ittifak ekipleri buna odaklanmalıdır. Siyasi ikbal ve rant peşine koşanlara fırsat vermemeli, gereksiz rekabetlere girilmemeli, kente uzak zihniyetteki şahıslara ne kadar güçlü ve meşhur olurlarsa olsunlar itibar edilmemeli ve tüm tecrübeler değerlendirilmelidir. Ünyeli olup da iyi yetişmiş ve özellikle Ünye’ye ilgisi her zaman devam eden Ünye içinden ve Ünye dışından kıymetli insanlar peşine düşülmelidir. Ayrıca seçilebilecek sıralara Ünyeli adayların yerleştirilebilmesi için de gayret gösterilmelidir.
“Anlayabilmesi için, önce kalbi olmalı insanın” Dostoyevski
Son on günde okuduğum dört kitap:
LİVANELİ’NİN; Kaplanın Sırtında, Serenad, Mutluluk, Leyla’nın Evi
Hepsinde tarih, kültür, sanat, ibretli, etkileyici hayatlar ve olaylar mevcut. Okumanızı tavsiye ederim.
