Ramazanın gelmesiyle birlikte ‘ ramazanda kilo verebilir miyim’ , ‘sahurda ne yemeliyim’ gibi sorular aklımıza gelmeye başladı. Ramazan ayında öğün sayısının azalması, tüketilen su miktarının düşmesi ve fiziksel aktivitenin azalması ile birlikte metabolizma yavaşlar. Özellikle sahurun yapılmaması durumunda, kan şekerinin düşmesi, halsizlik, baş ağrısı gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu durumlarla karşılaşmamak için sahur öğünü atlanmamalı ve iftar sahur arasında bir ara öğün yapılmalıdır.
Sahur İçin Öneriler: Sahur öğünü mutlaka yapılmalıdır. Sahur yapılmadığı takdirde, uzun süreli açlık sonucunda kan şekeri ve tansiyonda düşme görülebilir. Sadece su ile veya yağ oranı yüksek besinlerle geçiştirilmemelidir. Sahurda; yumurta, peynir, zeytin, meyve, yağlı tohumlar ve tam tahıllı ekmekler tüketilebilir. Beyaz undan yapılmış yiyecekler ( kek, börek, beyaz ekmek gibi…) yavaş sindirileceğinden tez acıkmaya sebep olur. Bu sebepten tercihiniz tam buğday ekmeği veya çavdar ekmeği olmalıdır. Susama hissinin olmaması için yağlı, kızartılmış ve tuz oranı yüksek besinler tüketilmemelidir. Sahurda, hafif bir kahvaltı tercih edilebilir veya çorba ve zeytinyağlı yemekler tüketilebilir. Sahurdan hemen sonra yatmak yerine, biraz bekleyip sonra uyumak sindirim açısından önemlidir.
İftar İçin Öneriler: Uzun bir açlık sonrasında iftarda çok hızlı bir başlangıç yapmanız hazımsızlığa yol açabilir. 1 bardak suyla birlikte 1 hurma ile orucunuzu açabilirsiniz. Hurma; magnezyum, karbonhidrat ve posa açısından zengindir, orucunuzu açmak için iyi bir başlangıç olabilir. Ardından bir kase çorba içebilirsiniz. Çorba tüketiminden sonra 10-15 dk mola vermeniz yararlı olacaktır. Hızlı yemek yemek besinlerin sindirilme hızını etkileyeceğinden, yiyecekler yavaş yavaş tüketilmelidir. Kızartma gibi işlemler yerine, fırında, ızgara veya haşlama yöntemleriyle yemeklerinizi pişirebilirsiniz. Mide rahatsızlıklarının önüne geçebilmek için, yiyecekler yavaş yavaş çiğnenmelidir, baharatlı, aşırı tuzlu ve yağlı yiyecekler tüketilmemelidir. Serinlemek amacıyla gazlı içecekler, hazır meyve suları yerine, şekersiz kompostolar, ayran, su ve cacık tüketilebilir. Ramazan ayında kabızlık problemi oluşabilmektedir. Bunun önüne geçmek için posadan zengin olan salatalarımız mutlaka masalarımızda yerini almalıdır. Kabızlığın ve hazımsızlığın önüne geçmek için; bol su tüketmeye özen gösterin, pilav makarna tüketiminizi azalın ve fiziksel aktivitenizi arttırın. Vücutta demir eksikliğinin önlenmesi için, çay kahve tüketimini iftardan 1 saat sonraya bırakın. Şerbetli ve hamurlu tatlılar yerine haftada 1-2 kez az şekerli sütlü tatlıları tercih edin. Hepimizin sevdiği ramazan pidesinden vazgeçemiyorsanız, 1 dilim ekmek yerine bir avuç içi kadar( yaklaşık 25 g) pide tüketebilirsiniz.
İftar ve sahur arasında, meyve tüketebilir, bitki çayınızı içebilirsiniz. Ramazan ayında, 3-4 öğün beslenmek metabolizmanın yavaşlamaması için gereklidir. İftar yaptıktan 1 saat sonra yapacağınız yürüyüşler bu süreçte, kabızlığın önlenmesinde, kilo kontrolünün sağlanmasında, metabolizmanızın hızlanmasında ve hazımsızlığın olmamasında faydalı olacaktır. Şeker hastaları, tansiyon hastaları, emzirenler ve gebeler, kalp hastalığı olanlar ve hipoglisemisi olan kişilerin oruç tutması sakıncalı olabilmektedir. Oruç tutmadan önce doktora danışılması sağlık açısından önem taşımaktadır. Hayırlı ramazanlar…