Eski Türkler yani Orta Asya’daki atalarımız Şamanist dönemde kayın ağacına kadıng ismini vermiştir, bunun nedeni ağacın kutsallığı ve insan neslinin kadın tarafından devam ettirilmesidir. Kayın ağacı ortalama 500 yıl ömrü olan uzun boylu, bereketli ve toprağa çabukça alışan ağaçtır. Evlilik ve kadının durumu bu kayın ağacına benzetilmiştir ve dilimize yerleşen akrabalık terimlerinin bazılarının etimolojisi bu sözcükte saklıdır. Kayın-ana, kayın-ata, kayınço, kayın birader gibi sözcüklerin anası kayın ağacıdır.
Günümüzde evlilik ritüeli dediğimiz durum maalesef gerçek amacından sapmaya başladı. Evliliğin temel taşı olan düğün merasimi sosyal medyada duyar kasmaktan ve gösteriş yapmaktan ileriye gidemez oldu. Evlilikten önceki yapılan bekarlığa veda partileri, kız isteme töreni, kına gecesi gibi ritüeller sanki Hint zengini evleniyormuş gibi gösterişe gebe kalmaya başladı.
Düğün köyde yapılıyorsa hele insanların içinde silahla havaya ateş edilmesinin mantığını yıllardır anlayamadım. Damada 500 TL bahşiş takıp 2000 TL’lik merminin havaya atılması çok saçma geliyor bana, hele bunun artık bir gövde gösterisi şeklini almasını anlayamıyorum. Kardeşim havaya ateş edip 2000 liranı çöp edeceğine damada 1000 TL ver de adama faydan olsun. Köy düğünlerindeki silah terörü artık son bulmalı diye düşünüyorum, kolluk kuvvetleri bir şekilde çözmeli bu saçmalığı, illa birilerinin maganda kurşunlarıyla ölmesi mi gerekiyor?
Şehirler daha değişik bir mantıkta gecenin yarısında meşale son ses müzikle kız istemeye geliyorlar bir gürültü bir patırtı…
Bohça hazırlanıyor damata içi çamaşırı alma nasıl bir mantık hele geline içi çamaşırlarının alınıp bohça diye götürülmesi nedir Allah aşkına?
Düğün günü damat berbere gider makas kesmiyor diye bahşiş alınır, davulcu ayrı pastacı ayrı… O gün damat soyulacak kaz gibidir herkesin gözünde.
Gelini evden çıkartmaya giderler kapı açılmaz bahşiş istenir, gelinin beline kırmızı kurdela takılır bahşişle takılır, onu da anlamıyorum ya kırmızının bekareti simgelediğini söylerler, millete ne kardeşim gelinin bekaretinden bilmem özel yaşantısından karı-kocanın arasında olmalı 3. şahıslara gerek yok.
90’lı yıllarda sadece düğünlerde olan konvoy sevdası günümüzde artık konvoy terörüne dönüşmüştür.
Sünnet töreni ver elini konvoy gürültü patırtı…
Asker uğurlaması ver elini konvoy gürültü patırtı…
Bir takım şampiyon olur ver elini konvoy gürültü patırtı…
Kornaya basarak hatta karşıdaki duymayınca inadına basarak selamlaşmak nasıl bir mantıktır?
Bu kadar gürültülü bir memlekette gel de başın ağrımasın, stres yüklenme. Stresli, gürültülü ve yorucu ama bu memleketi çok sevdiğimizi de belirtmeliyim.
Çiftlerimiz evlendiydi değil mi sosyal medyada yüzlerce fotoşoplu fotoğraf, hele bir de çocuk olacaksa yok cinsiyet partisi, doğduktan sonra diş bulguruydu bilmem doğum günüydü… Törenler törenler törenler.
Yapacak bir şey kalmayınca da şiddetli geçimsizlik ve boşanma durumu.
Boşandığı zaman da konvoy yapmaya başladılar, boşandım çok mutluyum diye.
TÜİK verilerine göre boşanma oranları son yirmi yılda yüzde 90 artmış. Boşanma oranlarının artmasının en büyük sebebi gösterişe olan meraktan evlenen binlerce çiftin olmasıdır.
Allah her evli çifti bir yastıkta kocatsın, demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.