Ordu Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası açtı.
Başkan Hilmi Güler açılıştaki konuşmasında; sosyal belediyeciliğin en hoş örneklerini Ordu’da hayata geçirdiklerini belirterek, tek maksatlarının dar gelirlileri korumak olduğunu belirtti.
Hilmi Güler bu sözlerinde ne kadar samimi bir bakalım…
Ordu Halk Ekmek fiyatı 200 gram 8 TL… Kilogramı 40 TL’ye geliyor…
İstanbul Halk Ekmek fiyatı 250 gram 8 TL… Kilogramı ise 32 TL…
Ankara da İstanbul gibi, 250 gram 8 TL, kilogramı 32 TL…
Başka büyükşehir ve illerdeki fiyatlarla karşılaştırıldığında da görülür ki Ordu Halk Ekmeğin fiyatı pahalı.
Hilmi Güler ne diyordu açılış töreninde, sosyal belediyecilik, dar gelirlileri korumak…
Yapmış mı sosyal belediyecilik, korumuş mu dar gelirlileri peki?
Diğer belediyelerle karşılaştırdığımızda hesap ortada… Koruma değil, kazanma, kar etme var işin içinde…
Ayrıca Ünye’de fırınlarda ekmek 200 gram 10 TL…
Buna göre Büyükşehir yüzde 20 indirimle satıyor ekmeği…
Ancak Büyükşehir bu işi için kira vermiyor… Vergi vermiyor… Toplu alım indirimlerinden yararlanıyor. Seri fabrikasyon üretimi yapıyor, vb. avantajlar kullanıyor.
Fırıncılarla hesap yaptık, dediler ki;
“Bize aynı avantajlar sağlansın ekmeği 5 TL’ye satalım.”
Tekrar soruyorum;
“Büyükşehir Halk Ekmekle sosyal belediyecilik mi yapıyor, yoksa soygun mu?”
Ayrıca halk ekmeğe ne kadar ihtiyaç vardı, o da tartışılır.
Ünye’de dar gelirli vatandaşlarımız, fırınlardaki “Askıda ekmek” kampanyaları ile zaten yıllardır korunuyor.
Hayırseverler ekmek satın alıyor, fırına bırakıyor.
Geliyor ihtiyaç sahipleri fırından ücretsiz ekmeğini alıyor.
Bu kampanyalar bazı ilçelerimizde de var, böyle devam ediyor.
Bu durumda halk ekmeğe ne gerek vardı diye sormak gerekmez mi?
Gerek yoktu.
Asıl gerekli olan fırınların denetimi…
Ekmek fiyatı normal mi, yoksa fahiş mi? Bunun takibi…
Gramaj denetimleri…
Hijyen ve kalite kontrolü…
Bunları yap. Denetim ve kontrolün peşini bırakma. Senin işin bunlar Büyükşehir…
Ama her şeye rağmen illa fabrika kuracağım, ekmek üreteceğim dersen burada maksadın başka olduğu düşünülür.
Nitekim maksat, hesapla ortaya çıkıyor. Hesap gösteriyor ki yapılan iş sosyal hizmet değil… Kazanma, kar amaçlı hizmet…
Buradan özellikle hatırlatmak istiyorum.
Büyükşehir sosyal belediyecilik yapmak istiyorsa yaşlılar ve emekliler için verilen sözler yerine getirilsin.
Başkan Güler ne demişti geçtiğimiz Mart ayında;
“19 ilçemizin tamamına kazandıracağımız yaşlı bakım merkezleri ve ücretsiz ikramların sunulacağı yaşlı çınarlar lokaline ilaveten su faturalarında %50 indirim, ücretsiz ulaşım, Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde %50 indirim…”
Budur asıl sosyal hizmet…
Hani verilen sözler, niye yerine getirilmiyor?
Bakın Büyükşehir’in dibindeki Altınordu Belediyesi ne yaptı?
“Emeklihane” açtı.
Burada yaşlılara ve emeklilere buluşma imkanı sağlandı.
Ücretsiz ikramlarda bulunulan bu mekan dar gelirli emeklilere gün içinde nefes aldırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2024 yılını “Emekliler Yılı” ilan etmişti.
Şimdi soruyorum;
“Cumhurbaşkanının Emekliler Yılı ilanının AK Partili Büyükşehir Belediyesi mi anlamış?
Yoksa CHP’li Altınordu Belediyesi mi?
Sözün özü, Büyükşehir’i sosyal belediyeciliği doğru anlamaya… Gereken alanlarda sosyal belediyecilik yapmaya davet ediyoruz.
********** ********** **********
Kalın sağlıcakla…