HÜSEYİN OKUŞ


İnfak En İyisini Verebilmektir


“Ey İman edenler! Kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır. (Bakara,267)

Bu ayeti celilenin verdiği birkaç mesajı birlikte anlamaya çalışalım. Bunlardan en önemlisi infak konusudur. Yani Allah’ın kullarına verdiği bütün rızık çeşitlerinden, sermayelerden, mallardan, paralardan yine Allah yolunda, Allah için harcayabilmektir. Bunun şartları oluştuğunda zekât olarak verilmesi, fidye, fitre olarak verilmesi yönündeki bilgilerimiz ilmihal kitaplarında, fıkıh kitaplarında mevcuttur.

İkinci ve önemli mesaj; Rabbimizin biz kullarına verdiği her türlü nimetin sadakası konusudur. Sadaka konusu geniş bir alanı içine alır. Gülümsemekte bir sadakadır. Bir insana yardımcı olmak yol göstermekte bir sadakadır. Allah’a imandan sonra insanlara bilgimizle yeteneğimizle mali imkânlarımızla yardımcı ve yararlı olmamızda sadakadır.

Burada dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan birisi aldığımız, sattığımız, yetiştirdiğimiz ürünlerden paraya, ticarete, ekip diktiklerimize her birinin temiz, helalinden, rızay-ı bariye uyan mallar, ürünler olması çok önemlidir. Başka birçok ayette Rabbimiz bunlara dikkat çekmektedir. (Bakara,168,172…)

Yiyeceklerin helal ve temiz olması nesillerin imanlı ve salih kimseler olmasına amellerinin kuvvetli olmasına, bozulmamasına vesiledir.(Bakara,205)

Bu ayetteki üçüncü ve önemli mesaj; ürettiğimiz bütün malların bir sadakası vardır. Yetiştirdiğimiz patatesin, soğanın sebze meyvenin, fındık fıstığın her birinin sadakası ve mutlaka verilmesi bizim için hayırlı ve önemli bir hatırlatmadır.

İslam toplumunun tamda dayandığı kültür ve medeniyet budur. Peygamber Efendimizin yarım hurma ile bile olsa (Buhârî, Edeb 34, Zekât 10,) hayır yap sadaka ver demesi işte işin ne kadar ehemmiyetli ve elzem olduğunu hatırlatmakta ve öğretmektedir. Hiç olmayana veya yiyecek bir ekmeği bile olmayana bu hatırlatma yapılırsa her türlü imkânı ve varlığa sahip insana nasıl bir sorumluluk düşer işte bu ayet ve Peygamber (as) uygulamalarından öğreniyoruz.

Bu ayetin en önemli ve hiçbir zaman unutmamamız gereken mesajı, uyarısı, kendine bakarak inceleyerek beğenerek aldığın gibi, karşı tarafa sadaka ve infakta bulunurken en iyisini, en görkemlisini, karşı tarafın aldığında çok mutlu olacağı bir infakı sadakayı yapabilmektir.

Çünkü Allah hiçbir şeye muhtaç değildir. Muhtaç olan kuldur. Kul iyi bir karzı hasen yaparsa istenileni yaparsa kendi muhtaçlığına cevap vermiş olur. Rabbimizin bizden istediği uygulama ve anlayış gayet açıktır.

Aslında yine Rabbimiz tarafından sadaka verirken nelere dikkat edeceğimiz konusu açık bir şekilde izah edilmiştir. Yani şu yapılmamalıdır. İnsanın kendini kandırmamasıdır. Yada şeytanın ve nefsinin vesvesesine aldanmamasıdır. Çünkü en zor işlerden birisi infak edebilmek verebilmektir. Verirken de en iyisinden verebilmektir. Paramızdan verdiğimizde bizi bir sallayacak, sarsacak şekilde verebilmektir. Vermeyi süreklilik haline getirebilmektir. İşte bu hatırlatmalar bir anlayış bir alışkanlık kazanmayı bize öğrettiği gibi neslimize de öğretecektir. Cömert bir annenin, babanın evlatlarının da cömert olduğu, cimri bir babanın evlatlarının da öyle olduğu gerçeğini her birimiz müşahede edebiliriz.

Verebilmede süreklilik ve en iyisi tercih edebilme bize anı değil geleceğin, daha ötesi cennetin kapılarını açıyor. Dünyada cömert ve ikram sahibi yazılırken ahirette de bu paye ile huzura çıkmanın mutluluğunu yaşayacaksın.

Ayetlerin her bir mesajı, her bir tavsiye ve emri, imtihan için yaratılan insan içindir. İmtihanı geçebilmek, başarılı olmak ayetlere, Peygamber (as) ne kadar kulak verdiğimizle alakalıdır, bunu asla unutmayalım.

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593