SİBEL KURU


Değişim Seninle Başlar


Üzgün ya da stresli hissettiğinizde, rahatlamak için yemek yemeye yöneldiğiniz olur mu?

Duygusal yeme, fiziksel açlık durumu olmadığı halde kişinin olumsuz duygusunu bastırmak ya da yatıştırmak için dürtüsel şekilde yemeye yönelmesidir. Gerçek bir fiziksel belirti olmaz ve hissedilen duygu ile birlikte aniden gelen açlık ve ardından yeme eylemi gerçekleşir. 

 

Kişi, duygusunun kendisinden ve etkilerinden uzaklaşabilmek adına yemek yemeye yönelebilmektedir. Olumsuz duyguların kişide oluşturduğu boşluk hissinin, yemeklerle doldurulabileceği beklentisi vardır…

 

Kişi yemeye yöneldiğinde hissettiği olumsuz duyguların etkisinde bir azalma olur ve kişi kısa süreli olarak rahatlayabilir, bu rahatlama hali kişinin sıklıkla olumsuz duygusu karşısında yemeye yönelme halini kısır döngüye dönüştürebilmektedir. 

 

Ancak genellikle bu davranışın ardından suçluluk, utanç, pişmanlık gibi duygular gelir. İlerleyen süreçte aşırı yeme ve kilo alma döngüsüne dönüşebilir. 

 

Ne yazık ki bu yöntem kalıcı bir rahatlama sağlamayacaktır. Kişiyi rahatsız eden duygular halen oradadır. Aksine yanlış baş etme yöntemleri ve sağlıksız kilo alımı farklı psikolojik sorunlara neden olabilmektedir.

 

Duygusal yeme döngüsü ile baş etmenin basit ya da tek bir yolu yoktur. Öncelikle kişi, hissettiği duyguları, yaşadığı fizyolojik ve psikolojik sorunları anlamaya ve doğru şekilde tanımlamaya çalışmalıdır. Hissettiğimiz, bizi zorlayan bir duygu karşısında öncelikle o duyguyu bastırmaya ve yok etmeye çalışıyor olabiliriz. Yemeye yönelmek de kısa süreli olarak dikkatimizi o duygudan uzaklaştırmayı sağlayabilir. Ancak uzun vadede işlevsel bir yöntem olmaz, duygu halen oradadır ve sürece bir de pişmanlık eklenmektedir.

 

Duygusal yeme daha çok olumsuz duygulara ve stres durumuna bir yanıt olarak ortaya çıkar ve bireysel, durumsal, psikolojik ve duygusal birçok etken duygusal yeme ile çeşitli şekillerde ilişkilendirilebilir.

 

Sağlıklı bir beden ve ruh sağlığı üzerinde yeterli ve düzenli beslenmenin önemi çok büyüktür. Duygusal yeme durumunda beslenme konusunda ciddi bir dengesizlik ve kontrolsüzlük olmaktadır, bu durum kişinin hızlı şekilde kilo almasına ve çeşitli sağlık sorunları yaşamasına sebep olabilmektedir. 

 

Duygusal yeme ile başa çıkabilmek için öncelikle kendinizi gözlemlemeye ve anlamaya çalışın. Hangi duygular sizi bir şeyler yemeye yöneltiyor olabilir. Değişim için öncelikle farkındalık, kişinin kendini tanıması ve anlaması ön koşuldur. Kendimizle ilgili farkındalığımız geliştiğinde öz kontrol sağlamamız daha mümkün olacaktır. Duyguları tanıma ve anlama bu sürecin önemli bir parçasıdır. 

 

Duygularla ilgili farkındalık geliştirdikten sonra bu duyguları doğru şekilde ifade etmenin yollarını bulmak gerekir. Duyguları anlama ve ifade edebilme konusunda; psikoterapi desteği almak, günlük yazmak, hobilerinizle ilgilenmek, spor yapmak gibi kendinize uygun yöntemlerden de yararlanabilirsiniz. Bu tür aktiviteler, duygunuzu bedeninizde biriktirmek yerine kontrollü bir şekilde dışa vurmanızı sağlayacak, bedeninize ve ruhunuza iyi gelecektir 

 

Bir diğer yöntem ise, duygusal açlık hissettiğiniz anda hemen yemeğe yönelmek yerine, araya sevdiğiniz ve size iyi gelecek bir eylem katmak ve besine ulaştığınız süreyi uzatmak olabilir. Süreyi uzatıp, araya katılan zamanda size iyi gelecek bir şeyle vakit geçirdiğinizde besinle ilgili hazzı ertelemiş olacaksınız. Burada amacımız yeme eylemini yasaklamak değil, kontrolsüz yeme isteğini ve yiyecekten alınacak hazzı bir süre ertelemek. Ve kendi kontrolünüzde, size iyi gelecek eylemlerden haz alırken besinlerle aranıza mesafe koyduğunuzda neler yaşadığınızı gözlemlemek. 

 

Kişinin yaşadığı bu tür zorlanma durumlarında öncelikle farkındalık ve kabul, ardından da değişim için küçük adımlar atmaya başlamak gerekmektedir.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593