Ülkemizde salgin çiktigindan beri yayinlanan saglik istatistikleri dikkatle incelendiginde, bu günlerde salginin durma noktasina geldigini, Akciger tutulum orani ve siddetinin iyice azaldigini, bulastirma hizinin düstügünü, ölüm hizinin azaldigini, yogun bakima ihtiyaç gösteren hasta sayimizda bati'ya ve Çin'e göre muazzam bir düsüs görüldügünü, yogun bakim tedavisi alan hastalarimizdaki iyilesme oraninin da yine diger ülkelerle kiyaslandiginda muazzam bir farkimizin oldugunu mutlulukla gördük.
Gerçekten de bizdeki bu olumlu durumun nedeni Yüce Rabbimizin bu güzel Millete yardim elini, saglik sistemimiz araciligi ile uzatmasi, onlari bu iyilesmeye vesile kilmasi, Rabbimizin bu güzel Milletin elini birakmamasidir.
Çünkü bu Millet kiyiya vuran çocuk cenazelerinde susmadi, '' sizi Allah ( C.C.) 'a sikayet edecegim '' diyen ve 5 dakika sonra o güzel gözlerini savas cehenneminde yalan dünyaya kapatan sabi'nin yaninda olamasa da, buna çok ama çok üzülse de, vebalinde de olmadi, çünkü sarhosken bile ezani Muhammedi'yi duyunca kendine çeki düzen veren insanimiz var, çünkü dil,din,irk,ülke ayirmadan her mazlumun yardimina kosan büyük bir Devletimiz ve vatandaslarimiz var. Çünkü güzel dinimiz Islam'i ve bu Ülkenin tarihe mal olmus kurtaricilarini, kendi azgin menfaatleri için kullanan münafiklari, günahkarlari ayirabilen ve onlara gerektiginde de her türlü dersi verebilecek olan asil bir anadolu topragiyla yogrulmus bu Ülkenin gerçek sahipleri var.Duali'dir bu Millet, agzi duali kendi duali, dua'ya muhtaçtir ayni zamanda. Duamiz olmasa ne ise yarariz ? Bunlar bizim manevi olarak bu salgindan çikardigimiz derslerin konu basliklari.
Bunun haricinde Bilimde, Tip'ta avrupaya ve dünya tibbina üstün gelme nedenlerimiz elbette bazi gerçekleri de içinde barindiryor.
Bunlari sirasiyla özetlersek :
1. Okullari tatil etme kararini muazzam bir ileri görüslülükle tüm bati devletlerine kiyasla en az 1 ay öncesinden alan Devletimiz ve Saglik Bakanligimiz, tüm dünya Devletlerine en azindan bir daha ki salginlar için örnek olmustur. Devletimizle ne kadar gurur duysak azdir.
2. Devletimiz ve Saglik Bakaligimiz bu konuda isi ehline vermek için, Oguz Ata'dan beri köklü gelenegimiz olan Istisare kurulunu olusturmus ( Bilim Kurulu ) ve tüm teshis, tedavi planini bu Kurul marifetiyle yapmistir.
3. Çin Salginini son derece iyi gözlemleyen bu konsey, rekor sayilabilecek kadar kisa bir sürede ( 1 hafta ) kendi Türk teshis, tedavi semasini ( algoritmasini ) bulmus, basariyla uygulamaya baslamistir.
4. Bu Ulusal algoritmamiz da her hafta daha iyisi ilave edilerek adeta bilgisayar programina güncelleme yapilir gibi, yenilenmis ve dünyada düzenlenen her teshis ve tedavi protokolünden farkli olarak en basarili algoritma olmustur.Böylece de basari oranimiz dünyadaki herkesten daha üst seviyede olmustur.
5. Bu islerin bir çirpida olmadigini, Devletimizin ve bakanligimizin aylar öncesinden buna hazirlik yaptigini, isimize yarayabilecek ilaç stogunu nüfusa göre elinde tuttugunu, simdi sis kalkinca daha net görebiliyoruz. Bu nedenle elimizde bolca bulunan sitma ilaci hidroksiklorokin ile hastaligin erken dönmeminde tedaviye baslandi ve sonuç memnuniyet verici oldu. Diger bir ilaç olan Favipravir'i tüm dünya hasta agirlasinca kullaniyor ama sonuç alamiyordu, Ülkemiz Bilim Konseyi ise hasta agirlasmadan uygun dozda kullandi ve ölümleri durdurdu.
6. Tüm dünya yogun bakim süresini kisaltan entübasyon uygulamasini yaparken sonuçlar ürkütücü sekilde ölümle sonuçlaniyordu, oysa Bilim Konseyimiz, entübasyon yerine pozitif basinçli hava ( CPAP )'yi sürekli verdi ve akciger hasarini geri döndürerek, hastalari hayatta tuttu. Çünkü entübasyon ile ventilasyona giden hastalarin malesef çogu ölüyordu. Ayrica entübasyon'un kendisi de uygulamada akcigeri zedeleyebiliyordu. ( Entübasyon : hastanin agizindan girtlak içinden geçip ana soluk borusu dedigimiz trake'ye plastikten bir hava yolu borusu sokmak, yaklasik 30 cm uzunlugunda )
7. Devletimizle bir kez daha gurur duyalim ki hastane yatak kapasitesi ve yogun bakim yatagi kapasitesi olarak dünyanin zirvesindeyiz. Bu da yillardir yapilan saglik hizmetlerinin bir yansimasidir.
8. Ülke olarak öyle organize olduk ki, bir anda tüm sivil toplum kuruluslari, sirketler hatta aile bazinda cerrahi maskeler, koruyucu is tulumlari, koruyucu seffaf siperlikler, hatta ventilatör solunum cihazlari üretmeye basladik, bir de bunlari ilgili saglik kurumlarina hediye etmeye basladik, yetmedi ihtiyaç duyan hem de Amerika Birlesik Devletleri, Italya , Ispanya gibi büyük ( ! ) Devletlere de yardimda bulunduk. Kaybolmus eski kadim gelenegimiz olan yardimlasma ve paylasmayi Ülke çapinda yeniden hatirladik ve uyguladik.
9. COVID 19 testinin yeni geistirilmeye baslandigi için her zaman dogru sonuç vermedigini gözlemletyen Bilim Kurulu'muz, Akciger Tomografisi görünümünü ve klinik semptomlari ( ates, öksürük, nefes darligi vs. ) öncelikli olarak istenmesi gereken tetkik ve gözlemlenmesi gereken bulgular olarak belirledi. Test'e takilip kalmadi. O nedenle de erken teshiste çok vaka yakaladi, vaka gözden kaçirmadi.
10. Gelelim en önemli maddeye : Bati ülkelerinde ve amerikada tüm hekimler acillerde bile hekim basina 10 – 20 hasta bakip o aksam evine giderken, laboratuvarlarda hekimler 200 – 300 test ile günü kaparlarken, bizim hekimlerimiz günlük 100 civarinda hasta, laboratuvarlarda ise günlük ortalama 1000 test çalisarak aslinda bu günlerin kahramani olacaklarini biliyorlardi. Çünkü bizim hekimlerimiz bu kadar yogun hasta kapasitesini hemen her gün yasiyorlar, bu da bunun tabikati gibi oluyordu, o nedenle çok iyi organize oldular ve krizi normal güne çevirdiler.Tabi hekimlerimizi söylerken hemsirelerimizi, laborantlarimizi, yardimci saglik personelimizi de bu gruptan ayirmiyorum.
11. Oysa bati, amerika gibi sözde gelismis Ülkeler, saglik siteminde böyle yogun hasta sayisi ile karsilasmadigi için bu salginda havlu attilar. Hekimlerimiz ve saglik personelimizle ne kadar guru duysak azdir, hem basarilari ile dünyaya isik oldular hem de cansiperane savastilar. Artik muazzam bir tecrübemiz var. Inanin artik Dünyadaki en hazirlikli ve ne yapacagini bile tek saglik ekibi Türkiyede görev yapan Türk doktorlari ve saglik personelidir.
Eminim simdi bu olaydan sonra dünyanin sözde ileri ülkelerinden bizim hekimlerimize davetler, transferler gelecektir. Burada Devletimize ve Saglik Bakanligimaiza çok büyük görevler düsecektir. Artik hekimlerin daha huzurlu ve geleceginden emin olarak çalismalarini temin etmek, Bakanligimizin en önemli görevi olmalidir.Onlarin üzerindeki agir yükler hafifletilmelidir, arge çalismalarina önemli kaynak ayrilmalidir, hekimlerin bilimsel toplantilarina bütçe destegi verilmelidir.
Hekimler, Ülkenin sinavindaki en yüksek puanla tip fakültesine çocuk denecek yasta girmis, ne çocukluklarini ne de gençliklerini yasayamamis, kendini bagrindan çiktigi topluma adamis, sizin en kiymetli degerinizdir. Bunu Ülke olarak da bu salginda gördük. O zaman onlari koruyalim, bagrimiza basalim.
Kalin saglicakla, evinize günes de girsin, hekim de girsin, ama dost sohbetiyle girsin.