Her Ünyeli için Ünye, “sevgilidir”. Mavi Yeşil fistanıyla büyüleyen sevgili!
Hele de gurbettekiler için, özlemiyle yanıp tutuşulan sıladır, memlekettir...
Ancak ben, çok sevmenin… Sevip, yanıp tutuşmanın asıl özüne iyi bakmak gerektiğine inanırım.
O özde sevgili için ne var?
Sadece laf mı?
Büyüklerimizden sık sık duyardık; “Kuru lafa karnım tok.”
Evet, sadece kuru laftan ibaretse böyle sevgiye Ünye’nin karnı tok!
Ne diyor Milli Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk;
“Memleket sevgisi ona hizmetle ölçülür.”
Uzun sözün kısası…
Ünye’ye ‘memleketim, şehrim’ diyor da seviyorsan bu sevginin özünde “hizmet” olmalı.
Olmalı ki o sevgi, gerçek sevgi olsun.
Adını yazmayayım… Ünyeli meşhur bir sanatçı… Gurur duyduğumuz bir değerimiz gelmişti…
Şehirde geziyor, sık sık Ünye’yi çok sevdiğini söyleyip duruyordu çevresindekilere…
Ünye için yapmak istediği bir projesi olup olmadığı soruldu kendisine…
“Ne yapabilirim, Ünye’de Kültür Merkezi bile yok.” dedi.
Şimdi, bu sevgi mi?
Eğer sevdiğinde bir eksiklik varsa bunun giderilmesi için çalışmalısın.
“Kültür Merkezi yok” diyorsan hiç değilse bunun için mücadele eden Ünyelilere katılmalı… Güç vermelisin.
Yoksa senin sevgin, büyüklerimizin ifade ettiği kuru laftan başka nedir ki?
Al sana örnek;
Ahmet Selim Tuncer…
Başarıyla sürdürdüğü reklam-tanıtım işinin yanında aynı zamanda film yapımcısı…
Geçtiğimiz yıl ilk filmi Son Akşam Yemeği ile çok sayıda yerli ve yabancı ödüle layık görülen Ahmet Selim Tuncer bu aralar Ünye’de…
Memleketinde film çekimi yaptırıyor.
Adı; Aşkın Dünkü Çocukları…
Konusu; 1970’li yıllarda Ünye’de geçen trajikomik bir hikaye…
Değerli Üstat o hikayenin sinemaya uyarlanmasını sağlıyor.
Alıyor 100 kişinin üzerindeki ekibini Ünye’ye geliyor.
Filmin başrolünde değerli sanatçılarımız Uğur Yücel ve Hülya Avşar oynuyor.
Ayrıca çok sayıda Ünyeli de filmde rol almış.
Şu anda Ünye’de çekim yapılıyor.
Geçtiğimiz hafta Şeyh Yunus Emre Tepesinde gördüm ekibi. Sonra Aynıkola’da, devamında şehir merkezi Cumhuriyet Meydanında…
Harıl harıl çalışıyorlar…
Film salt Ünye’yi tanıtan, Ünye’yi anlatan bir film değil.
Konusu Ünye’de geçen… Bazı sahneleri değil, bütün sahneleri Ünye’de çekilen…
Buradan hareketle Ünye’ye de dikkat çeken bir film olma özelliği taşıyor.
Üstelik iddialı…
Sn. Tuncer’in Son Akşam Yemeği’ndeki gibi ödül üstüne ödül alacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Biraz da Ahmet Selim Tuncer’i anlatmak istiyorum.
Ünyeli, gurbette iş-güç kuran bir hemşerimiz.
Kendisini 2007 yılından beri tanıyorum.
Ünye’yi çok yakından takip ediyor.
Çok sıkı dostlukları var, sürdürmeye özel özen gösteriyor.
Şehre hizmet eden resmi, sivil kurumlarla her daim işbirliği içinde…
Ünye’de kendine ait bahçesine yaptırdığı evinde olmak onun için en büyük mutluluk…
Üç gün de olsa tatillerini burada geçiriyor. Misafirlerini burada ağırlıyor.
İzlediğim Ahmet Selim Tuncer’in Ünye ile ilgili çok sayıda çalışması var.
Şehrimize çok değerli maddi-manevi katkıları oluyor.
Ama bütün bunların yanında bir özelliği var ki Değerli Üstadın, herkese örnek olmalı…
Üstadımız öyle sağda solda, ikide bir “Ben Ünye’yi çok seviyorum” demez.
Onun sevgisi “kuru laf” değildir.
Hizmet eden, katkı yapan, destek olan bir sevgidir.
Kısacası Ünye aşkı, Ahmet Selim Tuncer’de olduğu gibiyse gerçek aşktır.
Örnek olsun…
********** ********** **********
Kalın sağlıcakla…