YAHYA CUMHUR TAPÇI


İNSAN DENEN MEÇHUL…


Insan… Büyük bir muamma…

Evrenin ve yaratilmis bütün varliklarin sirrinin kendinde bulundugu bir canli… Bir yandan canlilar âleminde en serefli, en üstün, mükemmel, en akilli, en iyi; bir baska yönüyle en aciz, çaresiz, adi, alçak, acimasiz ve cani yaratik…

Bu, insanin canlilar âleminde, olabilecek en güzel ve en kötü isleri yapabilme kabiliyetine sahip oldugunu gösterir. Bu yüzden olmali ki Allah, iyiligi emredip kötülükten sakinmamizi tavsiye etmis. Iyilik ve kötülükle ilgili kisinin her ne islemisse hesaba çekilecegini de hatirlatmistir. Bunun gerekçesi de insanin akilli olmasi, akli ile iyi ve kötüyü birbirinden ayirt edebilme kabiliyetine sahip olmasidir. O halde insan, öncelikle kendini tanimali, kendi sirrina vakif olmalidir ki evreni, çevresini, canli cansiz bütün varliklarin yaratilis hikmetini, yaratanini anlasin/kavrasin.

Ilim ilim bilmektir / Ilim kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsin / Ya nice okumaktir.” diyor Yunus…  Okumak; anlamak, idrak etmek, fark etmektir; sadece bir yaziyi okumak degil… Bunun için de insan bilmediklerini okuyarak, yasayarak ögrenir. Okumanin asli, kisinin kendi yaratilis hikmetinin farkina varabilmesidir. Dünyadaki bütün kitaplari okuyup hifzetmis fakat yaratilis hikmetinin sirrina varamamis insanin okumasinin ona bir faydasi olmamis demektir. Bütün bilgileri sirtina yüklenip tasiyan bir merkepten farki yoktur böyle kisilerin. Önemli olan ilmin sirrini kesfedebilmektir. Her kim ki kendi sirrina vakif olmus, kendini/insani tanimis, iste o zaman bu mükemmel canliyi yaratan bir varligin oldugunun farkina varmistir. “Kendini bilen Rabbini bilir.” Sözü, bu sirrin özetidir.

Bunca mükemmelligine ragmen kendi kendine söz geçiremeyecek kadar da aciz olan insan, her seye güç yetiriyor da bir kendine güç yetiremiyor. Kendiyle savasta insanoglu… Mesela insan gözüne dese ki görme, kulagina isitme, kalbine dese ki atma/çalisma biraz dinlen, … ama ne mümkün, hiçbirine söz dinletemiyor. Çünkü insan diye gördügümüz bedenin/yaratigin çalisma sistemi insanin/kendinin kontrolünde degil. Kaldi ki insan kendi bedeninde dolasan ve onu hayata baglayan organlarindaki tek bir hücrenin özelliklerinin bile farkina varabilmis, güç yetirebilmis degil.

Öfkesini, sevincini ve acilarini kontrol etme, izhar etmede bile çaresiz insanoglu… Bunca mükemmellik ve acziyet içinde vakti ve saati gelince göçüp gidiyor bu dünyadan…

Aramizdaki kan dökücü, cani, kötü islerle istigal edip etrafina zarar veren ve ortaligin yangin yerine dönmüs zannini olusturan insanlari bir tarafa birakirsak toplumda iyi insanlarin sayilari azimsanamayacak kadar çoktur. Iyilikler gizli oldugu için biz onlari pek fark edemiyoruz. Ancak, iyi, güzel isler yapan insanlara imrenmemek, özenmemek elde degil. Her insan bir muhasebe yapsa, hangi güzel isi sadece Allah rizasi için yaptigini düsünse, nasil bir tablo ile karsilasir acaba? Yapilan bir iyiligin anlatilmamasi, hatirlatilmamasi yapilan bu iyilikten çok daha önemlidir. Çünkü bir iyilik Allah rizasi için yapilmissa o iyiligi yapan kisi artik onu unutmalidir. Çünkü o iyilik yapilmistir ve amaç hâsil olmustur. Eger yaptigimiz iyiligi hatirlatir, sikistigimiz zaman yüzüne vurursak o Allah rizasi için yapilan iyilik sinifinda degildir zaten.

Çevremizde, televizyonda pek çok insanin yaptigi güzel isler ve iyilikleri görüyorum ve kendimi sorguluyorum. Adi sani duyulmamis bir yerlesim merkezinde bir Allah’in kulu çikmis bir garibanin elinden tutmus, sokakta kalmis bir canliya can olmus, yoldan çikmis, herkesin itip kaktigi, uzaklastigi bir insanin elinden tutup topluma kazandirdigini görüyoruz. Bu insanlar yaptiklarini anlatirken de yaptiklari iyiliklerin sözü edilmesinden rahatsiz, ürkek ve çekingen tavirlarla yaptiklarini anlatiyor. Birileri onlari görüp topluma örnek olarak göstermeselerdi bile onlar iyiliklerine devan edeceklerdi. Yaptiklarinin topluma gösterilmesi sosyal dayanismanin yayginlasmasi için de güzel bir örnektir. Geriye yaptiklari güzel islerle anilip hayirla yâd edilmek, böylelerinden olabilmek ne güzel...

Bunca çeliskiler içinde insan, kendini tanimali ve yaradilis hikmetinin farkinda olarak iyi ve güzel islerle istigale gayret etmeli; kötü, ser islerden uzak durmalidir. “Kendini bilen Rabbini bilir; Rabbini bilen haddini bilir.” Haddini bilen, iyi ve güzel islerle istigal eder, iyilerden olur. O halde, haddi asmamak lazim… 08.01.2022

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593