İSMAİL AYDIN


Çocuklarda Sorumluluk Duygusu Gelişimi


Son zamanlarda daha yüksek sesle duymaya basladigimiz, yeni neslin sorumsuzlugu ile alakali sikâyetler, toplumun her kesiminde yankilanir oldu. Ebeveynler çocuklarina sorumluluk duygusu kazandiramamaktan sikayetçi. Ögretmenler de ayni konudan muzdarip. Degisen dünya ile birlikte her gelen neslin yasadigi zorluklar vardir. Fakat bu seferki biraz ciddi galiba.

Sorumluluk duygusu, temel insani degerlerin en basinda gelir ve insanin mutlu olabilmesi için sahip olmasi gereken çok önemli bir meziyettir. Sorumluluk duygusu gelismemis bireyler, gerçek dünyadaki ciddi problemlerle bas edemedikleri gibi iletisim içinde olduklari diger bireyleri de olumsuz etkilerler. Fakat insanin tüm yasamini etkileyecek olan sorumluluk nerede, ne zaman ve nasil kazanilir? Bu sorularin cevaplarini uzmanlari yillardan beri tartisiyor. Üstüne bilimsel arastirmalarin yapildigi tezlerin, kitaplarin yazildigi panellerin, konferanslarin düzenlendigi çok mühim bir konu. Genis genis tanimlamalar ve örneklemeler yapilmis. Fakat bir egitimci olarak kisa bir fikrimi beyan etmek istiyorum.

Sorumluluk, ailede erken çocukluk döneminde baslar. Çocugun ilk ögretmeni anne babasidir. Özellikle ilk bagi kurdugu annesinin tutum ve davranislari çocugun davranislarinin temelinde çok önemli bir etkendir. Çocuklar, dogdugu andan itibaren dünyayi kesfetmeye baslarlar. Çocuklar yürümeye ve kosmaya basladigi andan itibaren bitmek tükenmez bir merakla etrafini tanimaya baslar. Bu dönem çocuklar için çok önemlidir. Anne babalarin çocuklarina dünyayi kesfetme ve sosyallesme çabalarina karsi yardimci olmalari gerekir.

Kendini ve çevresini tanimaya baslayan her çocuk bagimsizlasmaya ve birçok isi kendisi yardimsiz yapmaya baslar. Çocuklar için tehlike arz etmeyecek sekilde düzenlenmis yasam alanlarinda anne babalar çocuklara küçük sorumluluklar vererek bagimsizlasma çabalarina yardimci olabilirler. Fakat bu dönemde en sik yapilan hata asiri korumaci ebeveyn tutumlaridir. Çocuklarini koruma arzusuyla hiçbir ise el sürdürmeyen ebeveynler, çocuklarin bagimsiz is yapabilme hevesini söndürdügü için sorumluluk duygusunun temeli atilmamis olur. Çocukluk boyunca koruma içgüdüsüyle her isi yapilan çocuklar bagimli karakterler haline gelirler. Ve hiçbir is yapamaz duruma gelirler. Sürekli anne babasi tarafindan desteklenen ve bir dedigi iki edilmeyen çocuklar, hayatin hep böyle oldugunu düsünürler ve gerçek hayatla tanistiktan sonra özellikle okula basladiklarinda sorunlar yasarlar.

Okul çagina kadar aile içinde hiçbir sorumluluk verilmeden, tabiri caizse cam fanus içinde büyütülen çocuklar, okulda gerçek dünyanin evdeki gibi olmadigini görünce afallayip kaliyorlar. Bu durum özellikle sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyleri yüksek olan ailelerin çocuklarinda daha çok sik rastlanilmaktadir.

Sorumluluk bilinci gelismemis çocuklar konusunda ögretmenler hiçbir sey yapamadiklari gibi çocuklar derslerinde de çok zor basarili olmaktadirlar. Anne babalarin çok dikkatli olmalari ve çocugun tüm hayatini etkileyecek bu meselenin göz ardi edilmemesi gerekir.

Anneler, babalar! Evlatlarimiz, yavrularimiz göz aydinligimizdir ve kiymetlidir. Fakat onlari sevdigimiz kadar geleceklerini de düsünmek zorundayiz. Dogru ve saglam karakterli, iyi donanimli ve bilinçli yetistirecegimiz çocuklar, ileride hem kendilerini hem de toplumu mutlu edecektir. Sorumluluk duygusu gelismis çocuklar yetistirmeye gayret edin. Birakin çocuklar, bazi seyleri kendi yapsin. Birakin çocuklar hayati kesfederek ögrensin. Sorumluluk sahibi, saglam karakterli, erdemli gençler olsunlar. Su anki gidisat çok iyi degil fakat sizlerin bilinçli çocuk yetistirme tavriyla ileride bir seyler degisebilir.

 

Ismail AYDIN

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593