İSMAİL AYDIN


Kökü Zayıflayan Ağacın Dalları Kurur


Bir ağacı ayakta tutan şey, dallarının gür, yapraklarının yeşil olması değildir. O ağacın toprağa ne kadar sağlam tutunduğudur. İnsan da böyledir; aile, onun toprağıdır. Aile zayıflarsa, insan savrulur. Ve insan savruldukça toplum dağılır, millet yıpranır.

Bir zamanlar Anadolu’da, sabah ezanıyla uyanan, sofrada büyüklerine hürmet eden, akşam olunca diz dize oturan aileler vardı. Aile sadece kan bağı değil, gönül bağı demekti. Bir evde ne yaşanıyorsa, sokağa o taşar, ülkeye o sirayet ederdi. İyilik de orada başlardı, kötülük de.

Ama artık başka bir çağdayız. İletişimin bol, ama muhabbetin kıt olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Herkes birbirine ulaşabiliyor ama kimse kimseyi gerçekten duymuyor. Ebeveynler evde ama zihnen başka yerlerde. Çocuklar aynı çatının altında büyüyor ama birbirinden habersiz. Aile dediğimiz yapı, giderek şekilsel bir kalıba, resmi bir çerçeveye dönüşüyor.

Bugün çocuklar rol modellerini evde değil, dijital ekranlarda arıyor. Gençler duygularını anne babayla değil, takipçileriyle paylaşıyor. Çünkü evde onları dinleyen, anlayan, zaman ayıran bir sıcaklık kalmadı. Aile bireyleri tüketim yarışına, kariyer hedeflerine, bireysel özgürlük arayışına kapılmışken, birlikte yaşamanın anlamı silinmeye başladı.

Kimi zaman özgürlük adına aile bağları gevşetiliyor. Kimi zaman konfor adına gelenekler terk ediliyor. Oysa özgürlük, başıboşluk değil; sorumlulukla yaşanan bağımsızlıktır. Ve gelenekler, bir milleti zincire vurmaz, tam tersine ona yön verir. Aile, işte bu dengeyi kuran en güçlü kaledir.

Eğer bu gidişatı sorgulamazsak, gelecekte sadece bireylerin olduğu ama birbirine aidiyet duymayan toplumlar oluşacak. Kalabalık ama yalnız bir çağ bizi bekliyor. Bu yüzden yeniden aileye dönmeliyiz. Küçük adımlarla ama samimi adımlarla… Birlikte yenen yemekler, yüz yüze yapılan sohbetler, birlikte geçirilen vakitler… Bunlar küçük gibi görünür ama bir milletin geleceğini belirler.

Unutmayalım; bir çocuğun karakteri, bir annenin merhametiyle; bir toplumun direnci, bir babanın duruşuyla şekillenir. Aileyi ihmal etmek, geleceği feda etmektir.

Çünkü kökü zayıflayan ağacın dalları bir bir kurur. Ve o ağaç bir gün devrilir.

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593