İSMAİL AYDIN


Değerler Eğitimi ve Aile


Insanlar ve toplumlar modern çagin getirdikleriyle beraber sekülerlesmeye basladikça, insanligin özüne dair bazi kavramlar sorgulanmaya basladi. Insanligin özünü ifade eden degerler, son zamanlarda eskiye nazaran biraz daha ihmal edilir oldu. Deger kayiplarinin etkilerini, toplumun neredeyse her tabakasinda hissettigimiz su günlerde, “degerler egitimi” kavramini konusmak istiyorum.

Degerlerin önemi kadar kazandirilmasi da mühim bir meseledir. Degerler Egitimi insanin hayati boyunca yapacagi tüm faaliyetlerde olumlu veya olumsuz sonuç almasinin temelini olusturur. Bu temel insanin mutlu olup olamayacagini belirledigi gibi toplumun müreffeh olup olamayacagi ile de dogrudan ilgilidir. Peki öyleyse, degerler egitimi nerede, ne zaman ve nasil kazandirilir?

Degerler egitimiyle ilgili konusmak için insanin ilk egitim kurumu olan dogdugu aile ile baslamak gerekir. Sevgi, sefkat, merhamet duygulari ile çocugu topluma saglam bireyler olarak kazandirma görevi olan aile, toplumsal kurallari ve toplumu bir arada tutan degerleri çocuga aktarmakla sorumludur. Degerlerin dogru aktarilmasi, çocugun toplumsal hayatini tüm yasam boyunca dogrudan etkiler. Aile, degerlerin ilk ögretildigi, birincil ve en önemli egitim kurumudur. Aile içi iliskiler, tutum ve davranislar çocuga aktarilacak degerler egitimi konusunda çok önemlidir. Ve Aileden alinacak degerler, bireyle beraber yasam boyunca yasayacak olan degerlerdir.

Degerler egitiminin insana katacagi en önemli özellik, kisisel olarak amaç ve hedeflerin belirlenmesine rehberlik saglamasidir. Degerlerin toplumsal ve kültürel normlara uygun olmasiyla beraber, evrensel ahlak kurallarina da uygun olmasi kisinin yasam boyunca yapacagi faydali isler sonucu kendini ve toplumu mutlu edecektir. Aile, çocuga degerler egitimi aktarim yaparken, bu kriterlere asla göz ardi etmemelidir.

Çocugun dis dünyaya açilip, bagimsizlasmaya ve dis dünyadan gelen otorite ve disiplini kabul etmeye baslamadan önce, aile içinde çok saglam deger yargilari olusturulmus olmasi gerekir. Unutulmamalidir ki, çocuk davranislarinin gelisiminde taklit çok önemli bir yer tutar. Aile içindeki anne babalarin davranislari çocuklar tarafindan taklit edilir. Anne baba davranislari çocuklarda davranisa dönüsür. Olumsuz ebeveyn davranislarinin çocuga geçmesinin çocugu toplumda mutsuz etme ihtimali oldugu düsünülürse, ebeveynlerin kendi davranislari konusunda çok dikkatli olmasi gereklidir. Çocuklarda bilissel gelisim, dil gelisimi, ahlaki gelisim dogrudan aile içi sosyo-kültürel degerlerle ilgilidir.

Velhasil, ailenin degerler egitimi konusunda sorumlulugu en önemli görevlerinden biridir. Aile içinde çocuga aktarilacak, sevgi, saygi, merhamet, sefkat, adalet, iyilik, hosgörü, sabir, sorumluluk gibi degerler, çocugun toplumda alacagi rollerde mutlu olmasinin temel olacagi gibi, toplumun da mutlu olmasinin temeli olacaktir. O halde anne babalarin ve diger aile bireylerinin çocuk egitiminde çok dikkatli ve titiz olmalari gerekir. Unutmayalim ki, yasadigimiz toplumun gelecegi anne babalar olarak bizim ellerimizde.

 

Ismail AYDIN

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593