“Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin de
İnsanların can ve malları konusunda kendisinden emin oldukları kimsedir”. “Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz.”(İbn Hanbel, II, 349)
Sadık insan olma, dürüst insan olma, sadece sözde değildir. İyi bir niyetle olur. İrade ve azimle olur. Yaptıklarımız, işlediklerimiz, hayat serüveninizle olur.
Eskiler bu adamın sözü senettir, derlerken, o kişinin hep sözünde durduğunu, hiçbir zaman yalan konuşmadığını, vaadini yerine getirdiğini, verilen emanete sahip çıktığını asla yanlış işi olmadığını ifade etmek üzere bu sözü söylemişlerdir. Yani bir yaşanmışlığın, bir tecrübenin neticesinde kişi bu payeyi almaya hak kazanmıştır. Bu payeye en çok layık olan Müslüman ve mümin kul değil midir?
Herbirimiz en büyük sermayenin doğruluk olduğunu, dürüstlük olduğunu biliriz. Her şeyinizi, malınızı, mülkünüzü, sermayenizi kaybetseniz de doğru insan olmayı, güvenilir insan olmayı kaybetmemek iki âlemde daha fazlasına sahip olmaya vesiledir.
İnsanların en doğrusu, en güveniliri Sevgili Peygamberimiz idi. Rabbimizin bize en güzel örnek olarak sunduğu Peygamberimiz en azılı düşmanlarının bile güven ve itimadını kazanmıştı. O gün insanlar fevç fevç İslam’a giriyor, Müslüman oluyorlarsa bu sevgili Peygamberimizin şahsı manevisinde bir anlam kazanarak oluyordu.
Emin olunmak, güvende olmak aslında en büyük ihtiyaçlardan birisidir. Siz güvende olmadan nasıl mutlu olabilirsiniz. Malınızın, canınızın güvenliği yoksa siz nasıl huzurlu olabilirsiniz. En yakınınızda ki insanlardan bile emin değilseniz nasıl sağlıklı, sağlam bir aile, toplum oluşturabilirsiniz. Irzınızı, namusunuzu nasıl koruyabilir güven için de bir hayatı nasıl sürdürebilirsiniz.
Malınızın, canınızın güvende olması ne kadar önemli ise ailenizin, mahallenizin, şehrinizin ve ülkenizin ve daha ötesi dünyanızın güvende olması da bu kadar önemlidir.
Güvenliğiniz söz konusu değilse hiçbir şeyiniz güvende değildir. İç âleminiz, zihin dünyanız hiçbir organınız huzur içinde güvende değil demektir. Mahalleniz sokağınız, caddeniz güvende değil demektir.
İşte bütün meselede olduğu gibi yine her şey kişide başlar. Nitekim Allah Resulü bu durumu bize şöyle anlatır. “Allah ve Resul’ünü sevmeyi arzu eden veya Allah ve Resul’ünün kendisini sevmesini isteyen kişi; konuştuğunda doğru söylesin, kendisine bir emanet verildiğinde onu en güzel şekilde eda etsin, yani kendisine güvenen insanların bu emniyetini boşa çıkarmasın ve civarındaki insanlara en güzel şekilde komşuluk yapsın (Beyhaki,Şuab,ıı 201)
Kıymetli okurlarım hakikaten bu gün gerek ferdi gerekse toplum olarak doğruluk sahibi olmaya, dürüst ahlak sahibi olmaya çok büyük ihtiyacımız vardır. Algının, yanıltıcı haber ve görsellerin revaçta olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Lakin herkes dürüst olmaktan, doğru olmaktan, emin olmaktan bahsediyor. Eğer bu konuları konuşuyor isek büyük bir problem var demektir. Bu meseleyi yine toplum olarak, cemiyet olarak çözecek biziz.
Daha çok güç sahibi olmak, daha çok para, mal mülk sahibi olmak, daha çok tanınan kişi olmak gibi birçok istek ve arzu bizi kimliğimizden, dinimizden, medeniyetimizden asli unsurları olan Kur’an ve Sünnetten ayırmamalıdır. Koparmamalıdır.
İnsanların yardımına en fazla muhtaç olduğu ve kimsenin kimseye fayda vermediği kıyamet gününde doğruluk, en büyük sermayedir. Dünyada bu vasıflarla yaşayanlar, orada hakiki karşılıklarını alacaklardır. En sıkıntılı anlarında imdatlarına yetişen sadakat/doğruluk sayesinde kurtuluşa ereceklerdir. “Allah şöyle buyuracaktır: Bu doğrulara, doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlara, içinde ebedi kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş ve kazanç budur.”(Maide 119)
Emin olmak, güvende olmak, güvende kalmak için özü sözü bir insan olmak gerekir. Mesleğiniz, işiniz, meşguliyetimiz ne olursa olsun her şey bizimle başlar. Bizimle biter. Hem bu dünyamızı imar etmek için, hem de Allah’ın rızasına eren Sıddıklar, sadıklar olabilmek için Emin Olmak, diyor, sizleri Allah’a emanet ediyorum.