ARİF TAKICI


Doğu Karadeniz İçin Faklı Şeyler Yaratılmalıdır


Daha öncede bahsettiğim üzere doğu Karadeniz Akdeniz ve Eğeye göre daha serin hava koşulları ve doğal güzelliklere sahip olarak fark edilmiş, yerli ve Yabancı turizm ajanslarının da ilgisini çeker olmuştur.

Doğrudur. Karadeniz’in yazı kısa olduğu için deniz mevsimi de kısa sürmekte olup, bu nedenle bölge iş insanlarının turizme yatım yapma isteklerinin ön plana çıkmasını sağlamıyor.

Ancak hal böyle diye turizm açısından daha ileri adımlar atmamamız bizi haklı değil, meseleye derinlemesine bakamamış yapar.

İnsanların çoğu artık lüks oteller, zengin pahalı menüler, diskolar pahalı konforlar aramıyorlar.

İnsanlar tabi güzellikler, temizlik, tahrip edilmemiş harika doğa, yerel kültür ve tarihi değerler, organik yerel tabi yemekler arıyorlar… Dağlarda ormanlarda yaylalarda gezmek, tarihi yerleri şelaleleri gölleri görmek istiyorlar.

Bunlar nerede var? Bizde var!

Bunları yeterince tanıtıyor pazarlayabiliyor muyuz?  Bazı müstesna yerler hariç hayır!

Yaylaları birbirine bağlayacak yeşil yol projesi en kısa zamanda gerçekleştirilmelidir.

Yaylalarda beton yapılaşmaya müsamaha edilmemeli, yapanlara kesinlikle ağır cezalar uygulanmalı, yapılanlar da yıkım masrafları kendilerine rücu edilmek üzere derhal yıktırılmalıdır.

Hayvancılık desteklenmeli, inek ve manda sütü ve yoğurdu başta olmak üzere hayvansal ürünlerden yapılan çeşitli gıda ürünleri misafirlere sunulmalıdır.

Diğer yandan bölgemize has ziraat ürünleri, çeşitli pekmezler. Çeşitli meyve kuruları, fındıktan yapılacak çeşitli tatlar ve yöresel ürünler öne çıkarılmalıdır.

Bu konuda öncülük eden ve güzel çalışmalara imza atan Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Tavlıyı tebrik ediyorum. 

Fındık için yeni keşifler yapmak… Fındıktan hangi tür tatlıların yapılabileceği, hangi tür yemeklerde kullanılabileceği, hangi tür mamullerin yapılacağı yönünde ülke bazında tanınmış aşçıların katılmasını sağlayacak bir yarışma düzenleyerek, fındığın doğu kara denize mahsus biz zenginlik olarak sunulması kuşkusuz hem daha farkındalığı olan turizm tanıtımına hizmet edecek, hem de ciddi bir ekonomik katma değer sağlayacaktır.

Sayın Hilmi Güler’in Bakanlığı sırasında olmak üzere, değişik zamanlarda birkaç defa dile getirilmesine rağmen bu noktada henüz adım atılamayan Tren yolunun başlayıp Hopa’ya kadar ulaşması bölgenin kalkınması ve sosyal hayatında olumlu değişimlere vesile olacaktır.

Hatta Erzurum’a kadar giden şu nostalji teren yolculuğunun Karadeniz’i baştan başa aşıp Hopa’ya kadar uzandığını düşünün… Ne harika olur değil mi?  Sadece bununla da kalmamalı. 

Samsundan Ankara’ ya mavi tren, hızlı tren yolculuğunu bir an evvel başlatmalıdır.

İnanıyorum ki, çoğunuz Ünye’den Ankara’ya, hatta İstanbul’a kadar tren yolculunu canı gönülden istersiniz.

Böyle bir tren yolculu hem demir yolunu tercih edenlere konforlu seyahat imkânı sunacak, hem de daha ekonomik bir ulaşım modeli olduğu için ulusal tasarruf endeksinde yapacağı düşük maliyetli yolculuk dolayısıyla ekonomiye katkı sağlayacaktır.

Diğer yandan,  doğu kara denizde eskiden olduğu gibi vapur, feribot seferleri başlatılmalıdır.

Trabzon’dan kalkıp, bölge Limanlarından yolcu alarak İstanbul seferi konulsa ne kadar güzel olur?

Bu vapur yolculuğu başlatılırsa inanıyorum ki vapur yolculuğunu tercih edecek binlerce insan olacaktır.

Ben Birkaç defa Samsundan kalkan vapurla İstanbul’a seyahat etmiştim. İnanın çok zevkli oluyor.

Diyeceksiniz ki Karadeniz’in hırçın dalgaları buna uygun mu? Uygun olduğu zamanlar fazlasıyla yeter. 

Vapur yolculuğunun uzun sürmesi gözünüzü korkutmasın. Vakti uygun olanlar tercih edeceklerdir elbet. Ama o masmavi denizde kendinizi bambaşka bir dünyada hissederek ve engin manzarayı doya doya yolculuk etmek insana ayrı bir iç huzur ve dinginlik vermektedir.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593