Birkaç hafta önce ajansların en yüksek heyecanla verdiği haberlerde gördüğümüz üzere Lübnan'da binlerce kişinin kullandığı çağrı cihazları ve telsiz telefonlar patladı.
Onlarca kişinin ölümü ve binlercesinin yaralanması ile sonuçlanan çağrı cihazı ve telsiz telefonların patlamasına ilişkin kesin ve net bir bilgilendirme yapılmadı.
Bu büyük ve kapsamlı olayın sabotaj mı yoksa bir siber saldırı mı sonucu meydana geldiğine dair oldukça farklı senaryolar ve tartışmalar var.
Günlerce televizyon kanallarında her olayda o olayın uzmanı kesilen memleketim aydınları yine uzmanlıklarının hakkını verdiler.
Her biri saatlerce konu hakkında yorum yaptılar. Lakin bir tanesi bile adam akıllı çıkıp da;
“Bu meselede asıl suçlu biziz arkadaş. Bugün İslam dünyası üretmeyen, düşünmeyen, analiz etmeyen, eline ne tutuştururlarsa alıp kabul eden bir toplum oldu. Ondandır elimizde, dilimizde, cebimizde, ruhumuzda her an patlatılmaya hazır bombalarla geziyoruz.” diyemedi.
Ben deyim o halde:
Ey kaç milyar bilmem kaç yüz milyonluk İslam Âlemi!
Üretmezsen yaşayamazsın. Düşünmezsen yaşayamazsın. Muhakeme etmezsen, ibret almazsan, düşünce sistemi geliştirmezsen yaşayamazsın. Tembellik, atalet, pısırıklık, uyuşukluk edersen ölürsün. Ölmezsen sürünürsün. Ve de sömürülürsün.
Sen teknolojiye hâkim olup en güzelini üretmez ve düşmanın ne verdiyse alır cebine koyarsan, adamlar istediği anda patlatır, senin kolun bacağın havada uçar, ben de burada saatlerce çene çalar komplo teorileri ile uğraşırım.
Allah aşkına şunu görmek çok mu zor?
Bugün cebine koyduğun telefonu patlatan el, yarın yapay zekâ ile donatılmış arabanı patlatmaz mı? Savaşta sana verdiği İHA’yı, SİHA’yı, uçağı tankı, radarı patlatmaz mı? Mademki ipler onların elinde istedikleri gibi oynarlar bizimle. Ki yaşananlardan ibret almamaya devam edersek.
Ey İslam Âleminin aklı başında âlimleri, askerleri, politikacıları, ekonomistleri, mühendisleri. Kalkın ayağa ve İslam Âlemini kaldırın ayağa. Bu iş böyle gitmez. Bu devran böyle dönmez. Bu şekilde düşman yenilmez.
Çalışmak, üretmek, çabalamak ve bir şeyler yapmak lazım. Hem de çok acil, çok hızlı.
Yoksa Allah muhafaza.