ARİF TAKICI


Çağımız Sahiden Aydınlanma Çağımı


Yirmi birinci asırda insanlığın geldiği yer medeniyet açısından oldukça tartışmalı seviyededir.

En gelişmiş ülkelerin politikalarının dahi taş devrini aratmadığına tanık olmaktayız.

İnsanlık çağdaş olmaktan uzak merhametsizliğin girdabında vahşiliğin en daniskasını sergilemektedir.

Modern sömürü, ırkçılık, mezhepçilik, kölelik, insan kaçakçılığı, bencillik, merhametsizlik,  savaşlar ve getirdiği ıstıraplar insani değerleri alt üst etmiş durumda.

Amerika ve batılı devletler ne yazık ki şu çağda haçlı zihniyeti ve Hristiyanlık fanatizminin en katı etkilerini göstermekten çekinmiyor, utanmıyorlar. 

İsrail takılmış arz-ı mevud’a… Yunanistan takılmış Megali idea’ya…  Her iki ülke saplantı halindeki fanatizm, çağdışılık, önyargı ve gericilik barındıran politikalarıyla dünyayı ateşe vermeye hazırlar.

Amerika dünya hegemonyası hayalleri ve dünya savaşını başlatma gayretindeki tarikatçı evengalist yapılarıyla kıyamet senaryoları düzüyorlar.

Mehmet Akif’in tek dişi kalmış canavar diye tasvir ettiği batı hala haçlı zihniyeti yapısıyla çağdaş dünyanın çok gerisinde mezhepçi zihniyet güdüyor, ırkçılık yapıyor.

Peki, orta doğu ve İslam ülkeleri ne yapıyorlar? Onlarda çeşitli fraksiyonlara, mezheplere, tarikatlara bölünmüşler, birlik beraberlik hak getire… Fırsat buldukça birbirleriyle didişiyor, emperyalist ülkelere olan teslimiyetleriyle adeta sömürge valiliği yapıyorlar. Onlar saraylarında keyif çatarken ülkelerinin yılarını kaptırdıklarının adeta sekreterliğini yaparken, ne yazık ki halklar perişan, ortalık savaş alanı ve ateş, gözyaşı dinmiyor. 

Afrika, Amerika kıtası, uzak doğunun fakir ülkeleri ve halkları fakirliğin, çaresizliğin, yoksulluğun, hastalıkların pençesinde kıvranmaktalar.

Eskiden köle pazarlarında insanlar hayvanlar gibi alınıp satılıyordu… Şimdide insan tacirleri fakir ülkelerden dolar karşılığı gelişmiş ülkelere insan kaçırmaya çalışıyorlar. 

Organ kaçakçıları kıtalar arası mafyalaşmış şebekeler, yedek parça satar gibi organ pazarlıyorlar.

Dünya ekonomisini ellerin de tutan küresel ilaç ve silah şirketleri dünya için ciddi tehlike oluşturuyorlar… Hastalıkların iyileşmesi için değil, uzun sürmesi için planlar yapıyorlar.

Dakikada iki milyon dolar silah harcaması yapılan dünyamızda bir bucak milyar insan aç yaşıyor. Gelişmiş ülkelerin yapacağı küçük bir yardımla dünyada hiç aç insan kalmayacağı muhakkak.

Ama onların böyle bir derdi yok. Onlar aç yaşayan insanları düşük,  kendilerini üstün ırk görüyorlar.

Ama çok yazık… Orta çağ zihniyetinden kurtulamamış olmaları en acı?

Osmanlının güçlü olduğu dönemlerde orta doğu saadet devrini yaşıyordu. 

Ama Araplar bunun kadrini bilmediler… Başta Mekke Şerifi Hüseyin olmak üzere asil Türk milletine kalleşlik, hainlik yaptılar, İngilizlerle işbirliği yapıp Türk milletinin arkasından hançerlediler.

Ama tarihin yapılan yanlışları unutmamak gibi bir huyu vardır. Demem o ki, Arap ülkeleri yaptıklarının cezasını çekiyorlar. Ancak arada masum insanların da ıstırap çekmesi tabii üzüntü vericidir.  Suudi Arabistan Krallığı Vahhabi mezhebinin bazı anlaşılması zor tutamlarıyla ve köklerinde taşıdıkları hainlik formatıyla Türk milletine samimi ve halisane bakmıyorlar. Başta Mekke olmak üzere Osmanlıdan kalan tarihi binaları yıkmaları bunun apaçık göstergesidir.

Ama hemen Kâbe’nin yanı başında Kral için yapılan koca koca binalar aymazlık ve peygamberimize, Kâbe’ye saygısızlıktır! Yahu bunlar Kâbe’nin karşısındaki dağda Osmanlı mirası olan Ejyad kalesini yıktılar onca yıkmayın yapmayın dememize rağmen.

Çünkü onları yıllarca koruyan, Kâbe’yi yıllarca gözeten koruyan, Kâbe’nin hadimi olan Osmanlı’ya karşı vefasız ve kindar, onları kullanan ve sömüren İngilizlere karşı sempatizanlar.

Ama keser döner sap döner, gün gelir hesap döner… Bir gün gerçeği gördükleri zaman geç olacaktır.

Tıpkı Esat’ın görmesinin geç olduğu gibi.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593